İngilizce Ders Anlatımları-Zamanlar
1. Simple Present Tense (I do)
a) Konuşma anında meydana gelen bir hareket veya genel bir gerçeği açıklamak için kullanılır.
Examples:
• Do boys like football? Yes, They like football.
• Do you play chess? Yes,I play it.
Hareket konuşma anından önce olmuş konuşma anında olmakta,gelecekte de olabilir.
Examples:
• A refrigerator keeps food fresh for a long time.(Buzdolabı yiyeceği uzun bir süre taze tutar.)
• He speaks fluent French.(O akıcı Fransızca konuşur.)
c) Geçmişte, gelecek veya zamanı önemli olmadan alışkanlıklar için kullanılır.
Examples:
• I usually take the bus to school.(Genellikle okula otobüsle giderim.)
• I go to school by the bus everyday. (Her gün okula otobüsle giderim.)
d) Cümle sonunda bir zaman ifadesi (the expression) koyarak gelecek zaman olarak kullanılır.
Examples:
• Mary and I meet again next week.(Mary ve ben gelecek hafta tekrar buluşacağız.)
• He gets his diploma tomorrow.(O yarın diplomasını alıyor/alacak.)
• No matter what you say,I leave for İzmir this afternoon.(Ne söylersen söyle farketmez,bu öğleden sonra İzmir’e gideceğim/gidiyorum.)
e) Geçmiş zamanda bir hikaye ya da olayı anlatmak ve konuya bir canlılık vermek için kullanılır.
Examples:
• He goes to the office,the phone rings and a busy day begins.(İşyerine gider,telefon çalar ve meşgul bir gün başlar.)
• İn 1843, a revolutionary tide sweeps across Europe.(1843’de bir devrim dalgası, Avrupa’yı bir baştan bir başa etkisi altına alır.)
f) Türkçe’de çoğu kez şimdiki zamanla söylenen bir çok cümle ve ifade ingilizce’de bu tens ile söylenir.
Examples:
• Do you smoke?(Sigara içiyor/kullanıyor musunuz?)
• I don’t like winter.(Kışı sevmiyorum.)
İMPORTANT NOTE:
Bazı fiillerle birlikte 5 duyuya ait fiillerin genelde simdiki zaman (Present Continous) şekilleri yapılmaz,yerine Simple Present kullanılır.Ancak çevirisi Şimdiki Zaman gibi yapılır.
Examples:
• Do you smell anything? Yes,I smell burning rags.(Herhangi bir şeyin kokusunu alıyor musun? Evet,yanan paçavraların kokusunu alıyorum.)
• Do you see what I mean? I see your point.(Ne demek istediğimi anlıyor musun? Maksadınızı anlıyorum.)
g) Atasözleri ve özdeyişler de genellikle bu tensle söylenir.
Examples:
• Laugh and the world laughs with you,if you weep ,you weep alone.(Gül ve dünyada seninle birlikte gülsün,ağlayacaksan tek başına ağla.)
• Keep your eyes wide open before marriage,half shut afterwards.(Evlilikten önce gözünü dört aç,daha sonra gözünü yarım kapat.)
h) Bazı Türkçe ifadeleri karşılıkları İngilizce de yine Simple Present ile söylenir.
Examples:
• Today we face a lot of serious problems.(Bugün bir çok ciddi problemle karşı karşıya bulunmaktayız.)
• The answer to this question goes back to the first humans.(Bu sorunun cevabı geriye ilk insanlara kadar gider.)
2. Present Continous Tense (I’m doing)
a) Konuşma anında gelişmekte olan bir hareketi açıklamak için kullanılır.
Examples:
• It’s raining.(Yağmur yağıyor.)
• They are watching tv now.(Onlar şu anda tv seyrediyorlar.)
Hareket geçmişte başlamış,konuşma anında devam ediyor ve gelecekte de devam edecek olabileceği durumlarda;
Examples:
• He is working for the goverment.(Devlet hesabına çalışıyor.)
c) Cümle sonuna konan bir gelecek zaman ifadesiyle (future time expression) gelecek zaman için kullanılır.
Examples:
• I’m leaving for Ankara tomorrow.(Yarın Ankara’ya gidiyorum/gideceğim)
• What are you doing this afternoon?(Bugün öğleden sonra ne yapıyorsun?)
d) “Frequency adverb” lerle birlikte bir hareketin devamlı tekrarı için kullanılır.
Examples:
• He is always smoking.(O daima sigara içiyor.)
• She is constantly drinking.(O devamlı olarak içiyor.)
3. Simple Past Tense (I did)
a) Geçmişte belirli bir zamanda meydana gelmiş bir hareket için kullanılır.Cümle sonuna zamanı gösteren (yesterday,last night,two hours ago,in 1950,on Saturday etc..) zaman ifadeleri verilir.
Examples:
• The company delivered the goods promptly last month.(Şirket geçen ay malı gecikmeksizin/tam vaktinde teslim etti.)
• I didn’t see him this morning,I saw him yesterday afternoon.(Onu bu sabah görmedim,dün gördüm.)
Geçmişte olan bir hareketi ifade ederken bazen bir zaman ifadesi (time expression) kullanılmaz.Zaman, cümlenin ifadesinden anlaşılmaktadır.
Examples:
• I forgot to ask the man his name.(Adamın ismini sormayı unuttum.)
• The hotel suffered heavy damage in the fire.(Otel yangında ağır hasar gördü.)
• Did you tell me him I was busy?(Ona meşgul olduğumu söylediniz mi?)
• The accident depressed everybody.(Kaza herkesin moralini bozdu.)
c) Geçmişte meydana gelen bir hareketi ifade ederken diğer bir geçmiş zaman cümlesi ya da zaman grubu verilebilir.
Examples:
• My brother attended the english course during winter for two months. (Kardeşim kışın iki ay ingilizce kursuna devam etti.)
• She finished the house work while I was sleeping.(O ben uyurken evin işini bitirdi.)
• I visited my friends a few times when I was in istanbul.(İstanbuldayken birkaç kez arkadaşlarımı ziyaret ettim.)
d) Eskiden yapılan hareketleri hikaye etmek için kullanılır.
Examples:
• I was twenty and lived my parents.My father worked for a large company. (20 yaşındaydım ve ailemle birlikte yaşıyordum.Babam büyük bir şirkette çalışıyordu.)
• Although he was a tough person,we loved him.(Çok kaba biri olmasına rağmen,onu seviyorduk.)
e) “Used to” ile eskiden yapılan,sonradan bırakılmış alışkanlıkları göstermek için kullanılır.
Examples:
• I used to play the piano.(Ben piyano çalardım.)
• Betty didn’t use to lie to Peter.(Betty Peter’a yalan söylemezdi.)
• I used to be a pilot.(Ben pilot idim.)
• Did you use to be a teacher?(Siz bir öğretmen miydiniz?)
f) Bir Simple Past cümleye “almost” ya da “nearly” kelimelerini ekleyerek aşağıdaki şekilde aşağıdaki şekilde olduğ gibi olumsuz bir anlam elde ederiz.
Examples:
• I almost hit the truck.(Neredeyse/az kalsın kamyona çarpıyordum.)
• He almost had an accident.(Neredeyse/az kalsın kaza yapacaktı.)
• I tripped over the loose board and nearly fell.(Gevşek tahtaya takıldım ve az kalsın düşecektim/düşüyordum.)
• İn about 3000 BC.Rome’s supply of copper came almost entirely from Cyprus.(M.Ö.aşağı yukarı 3000 yıllarında Roma’nın bakır ihtiyacı neredeyse tamamen Kıbrıs’tan geliyordu.)
g) Bizden uzakta olmuş bir olayı anlatmak için kullanılır.
Examples:
• A man in Japon invented a new device.(Japonya’da bir adam yeni bir cihaz icat etmiş/etti.)
• The president won the second election.(Başkan ikinci seçimi kazandı/kazanmış.)
h) Genel olarak beş duyuyla ilgili ve diğer belirli bazı fiillerin Past Progressive (I was doing) zamanı yapılmaz. Böyle fiillerle cümleler Simple Past olarak kurulur ve türkçe çevirileri duruma göre her iki zaman şeklinde söylenir.
Examples:
• I knew the answer but I didn’t talk at all.(Cevabı biliyordum fakat hiç konuşmadım.)
• I thought the programs were interesting.(Programların ilginç olduğunu zannediyordum/zannettim.)
• His offer sounded like a good idea.(Onun fikri/teklifi iyi bir fikir gibi geldi.)
4. Past Progressive Tense (I was doing)
a) Geçmişte devamlılık göstermiş ve sona ermiş,bir hareketi göstermek için diğer bir geçmiş zamanla birlikte kullanılır.
Examples:
• I was taking a shower when the telephone rang.(Telefon çaldığında duş alıyordum.)
• He was writing a letter when I opened the door.(Kapıyı açtığımda o mektup yazıyordu.)
Geçmişte aynı zamanda devam eden 2 ayrı durumu ifade etmek için kullanılır.
Examples:
• You were sleeping while I was going to İstanbul.(Ben İstanbul’a giderken sen uyuyordun.)
• It was raining while I was driving.(Araba kullanırken yağmur yağıyordu.)
c) Geçmişte 2 belirli zaman içinde devamlılık göstermiş bir hareket için kullanılır.
Examples:
• Between 9 o’clock in the morning and two in the afternoon,we were repairing the car.(Sabah 9 ile öğleden sonra 2 arasında arabayı tamir ediyorduk.)
d) Geçmişte sürekli olarak devam etmiş ve bitmiş bir hareketi soru ve yanıt olarak göstermek için kullanılır.
Examples:
• What were you you doing at 9 o’clock last night?(Dün gece saat 9’da ne yapıyordun?)
• We were eating dinner with some friends.(Birkaç arkadaş ile yemek yiyorduk.)
5. Present Perfect Tense (I have done)
Genelde geçmişte herhangi bir zamanda yapılmış bir yada birkaç hareketi ifade eder. “Present Perfect” kullanan kişi zihninde tense’deki hareketle konuşma anı arasında bir ilgi kurmaktadır.
Bu ilgi şu şekilde açıklanabilir. Cümlenin sonuna “..... şimdiye kadar,şu andan önce,ömür boyu,hayatında etc..” ilave bir ifade söylediğimizi düşünelim, Simple Past Tense ile bir karşılaştırma yapalım.
Examples:
• The goverment has spent a great deal of money on research.(Devlet araştırma için çok fazla para harcadı.) “ Şu ana kadar ”
• The goverment spent a great deal of money last year.(Devlet geçen yıl çok para harcadı.)
a) Geçmişte belirli bir zamanda başlayıp konuşma anına kadar devam etmiş bir hareketi ifade etmek için; “ since ” (‘den beri-dan beri) geçmişte belirsiz bir zamanda başlayıp konuşma anına kadar devam eden bir hareketi ifade etmek için; “ for ” (‘dır) kullanılmaktadır.
Examples:
• Things have changed since I was a boy.(Çocukluğumdan bu yana bir çok şey değişti/değişmiş bulunuyor.)
• We have had terrible weather for two days.(İki gündür çok kötü bir hava geçirdik.)
Geçmişte belirsiz zamanlarda meydana gelmiş konuşma anından önce olmuş bir hareketi göstermek için kullanılır. Adverbs of frequency (sıklık/tekrarlık) zarfları kullanılır.
Examples:
• I have seen the president only once.(Başkanı sadece 1 kez gördüm.)
• He has spoken to the manager occasionally.(O menajerle arasıra konuştu.)
c) Konuşma anından biraz önce meydana gelmiş bir hareketi ifade etmek için “ just ” (henüz/az evvel/biraz önce), çoktan yapmış olduğumuz bir iş içince “ already ” , hiç hayatında, şu ana kadar gibi mana verebilmek içinde “ ever ” kelimeleriyle kullanılır.
Examples:
• I have just seen a horrible accident.(Az önce çok kötü bir kaza gördüm.)
• What have they just done?(Onlar az önce ne yaptılar?)
• English has been influenced by other languages which it has been in contact with.(İngilizce, ilişkisi olduğu diğer diller tarafından etkilendi.)
d) Bazen iki cümleli ifadelerde ana cümle (main clause) “It is...” şeklinde başlayıp cümle sonunda “since+simple past tense” görülebilir.
Examples:
• It is a long time since I last saw her.(Onu son gördüğümden bu yana çok uzun zaman geçti.)
e) İçinde bulunduğumuz bitmemiş bir zaman süreci içinde ve konuşma anından önce oluşan bir hareketi göstermek için kullanılır.
Examples:
• The thieves have stolen a lot of bicyles this summer.(Hırsızlar bu yaz çok bisiklet çaldı.)
• We have felt the cold a lot this month.(Bu ay soğuğu çokça hissettik.)
6. Present Perfect Continous Tense ( I have been doing)
Geçmişte başlayıp aralıksız olarak konuşma anına kadar ve konuşma anında da devam eden ve gelecekte de muhtemelen devam edecek bir hareketi göstermek için kullanılır.Present Perfect Tense göre daha açık bir ifade gösterir.(Çevirisi Türkçenin şimdiki zamanına benzer.)
Examples:
• I have been learning English for two years.(İki yıldır İngilizce öğreniyorum/öğrenmekteyim.)
• He has been living in İzmir since 1980.(1980’den beri İzmir’de kalıyor/kalmakta/yaşıyor.)
• I have been driving for 10 hours and now I’m very tired.(10 saatir araba kullanıyorum ve şu anda çok yorgunum.)
7. Past Perfect Tense (I had done)
Bu tense genelde yazı dilinde kullanılır. Konuşmada “past perfect” yerine “past” kullanılır.
a) Geçmişte meydana gelen bir hareketten önce meydana gelen bir hareket veya durumu ifade eder. Bu durumda geçmişte meydana gelmiş iki hareketten konuşma anına daha yakın olan bir hareket bir “past tense”tir.
Examples:
• We had lived in Antalya before we came here.(Buraya gelmeden önce Antalya’da yaşamıştık.)
• The enemy had laid mines just before we put up the barbed wires.(Biz dikenli telleri yerleştirmeden hemen önce düşman mayın döşemişti.)
Şayet “Past Perfect” bir cümle başka bir “Past” cümle ile kullanılmıyorsa, yine de cümle sonunda başka bir “Past” cümle veya zaman var kabul edilir.
Examples:
• The president had made a speech on the country’s economy before the meeting.(Başkan toplantıdan önce ülkenin ekonomisiyle ilgili bir konuşma yapmıştı.) (Toplantı geçen hafta olmuştu!!!)
• Had you heard of the project for the new town square before?(Daha önce yeni şehir meydanıyla ilgili projeyi duymuş muydunuz?)
• Our basketball team won the game against Art School.Our team had won 6 games already this season.(Basketbol takımımız Sanat Okuluna karşı oyunu kazandı.Bu sezon takımımız şimdiden 6 oyunu/maçı kazanmış bulunuyor.)
c) Ayrıca “indirect” cümlelerde,şartlı cümlelerde noun clause’larda etc... yerlerde kullanılır.
Examples:
• He said “I wrote a letter”.(Bir mektup yazdım dedi.)
• He said that he had written a letter.(Bir mektup yazmış olduğunu söyledi.)
• I took a taxi and after I had paid him off,I found that I had left my briefcase on the seat.(Bir taksi tuttum ve şoförün parasını ödedikten sonra çantam arabanın koltuğunda bırakmış olduğumu anladım.)
8. Past Perfect Continous Tense (I had been doing)
Geçmişte meydana gelmiş bir hareket ya da durumdan önce meydana gelen ancak devamlılık gösteren bir hareketi göstermek için kullanılır.
Examples:
• We had been watching tv before you came in.(Siz içeri girmeden önce biz tv seyretmekteydik/seyrediyorduk.)
• I had been driving that car for ten years before I sold it.(Satmadan önce o arabayı 10 yıldır kullanmıştım/kullanmaktaydım.)
COMPARE (I had been doing & I was doing)
She had been working for an oil company when I met her.(Onunla karşılaştığımda o bir petrol şirketinde çalışıyordu/çalışmaktaydı.)
She was working for an oil company when I met her.(Onunla karşılaştığımda o bir petrol şirketinde çalışıyordu.)
Yukarıdaki iki cümle örneğinde görüldüğü üzere (I had been doing) tensi yerine (I was doing) kullanıldığında anlamında fazla bir değişiklik olmaz.
İMPORTANT NOTE:
Geçmişte meydana gelmiş iki hareketi açıklamak için çoğu kez Türkçe’de olduğu gibi iki “Past” cümle kullanabiliriz. Ancak; geçmişteki iki ayrı hareketi vurgulamak istersek o zaman “Past Perfect-I had done” KULLANMALIYIZ.
Examples:
I mailed the letter after I had written it.
I mailed the letter after I wrote it.
(Mektubu yazdıktan sonra postaladım.)
COMPARE (I have been doing & I had been doing & I have done & I had done)
I’m ready for the examination,because I have been studying very hard.
(Çok çalışıyor olduğum için sınava hazırım.)
I was ready for the examination,because I had been studying very hard.
(Çok çalışmakta olduğum için sınava hazırdım.)
I have been driving for 10 hours and I was very tired now.
(10 saattir araba sürüyorum ve şu anda çok yorgunum.)
I had been driving for 10 hours and I was very tired then.
(10 saattir araba sürüyordum ve o zaman çok yorgundum.)
This is the most expensive car I have ever bought.
(Bu şimdiye kadar satın aldığım en pahalı arabadır.)
That was the most expensive car I had ever bought.
(O,o zamana kadar satın aldığım en pahalı arabaydı.)
It’s true that they have moved.
(Onların taşındıkları doğrudur.)
It was true that they had moved.
(Onların taşınmış oldukları doğruydu.)
COMPARE ( I did & I have done & I had done)
Now this is 1980.He started to study English in 1978.He is studying now.
*When did he start to study English?(Past)
(O İngilizce çalışmaya ne zaman başladı?)
_He started in 1978./ He started to study English two years ago.
(O 1978’de başladı./ O İngilizce çalışmaya 2 sene önce başladı.)
*How long has he studied English?(Present Perfect)
(O ne kadar süredir İngilizce çalışıyor/çalışmakta?)
_He has studied it for two years./He has studied it since 1978.
(O 2 yıldır çalışıyor./O 1978’den beri çalışmakta)
*Had he ever studied English before?(Past Perfect)
(O daha önce İngilizce çalışmışmıydı?)
_No,he hadn’t./ He hadn’t studied English before he started to learn two years ago./He had been studying French before 1978.
(Hayır,çalışmamıştı./Öğrenmeye başlamadan yani 2 yıl önce İngilizce çalışmamıştı./1978’den önce Fransızca çalışmaktaydı/çalışıyordu.)